Cansu
New member
Yabancı Uyruklu Kaç Günle Emekli Olur? Gerçekler, Hikâyeler ve Biraz Hayat Tecrübesi
Selam dostlar,
bugün forumda epey konuşulacak bir konuyu masaya yatırmak istedim: “Yabancı uyruklu biri Türkiye’de kaç günle emekli olur?”
Geçen hafta mahalledeki kafede çay içerken yan masada bir sohbet dönüyordu. Gürcistanlı bir kadın, “Ben 12 yıldır Türkiye’de çalışıyorum ama hâlâ tam olarak ne zaman emekli olabileceğimi bilmiyorum” diyordu. Masadaki herkes fikir yürütüyordu: “Sigorta primi önemli”, “İkamet süresi sayılır mı?”, “Yurt dışı borçlanması var mı?”... derken konu tam bir karmaşaya döndü.
İşte o an dedim ki: “Bu konuyu forumda konuşmalıyız.” Çünkü sadece mevzuat değil, bu işin insan hikâyesi de var. O yüzden hem resmi verileri paylaşacağım hem de gerçek hayattan örneklerle süsleyeceğim. Hazırsanız, gelin birlikte çözelim bu emeklilik bilmecesini.
---
Öncelikle: Yabancı Uyruklu Çalışanlar Türkiye’de Emekli Olabilir mi?
Evet, olabilirler. Ama her şey hangi statüde çalıştıklarına bağlı. Türkiye’de yabancıların emekliliği Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamında düzenlenir.
Genel kural şu:
Yabancı uyruklu kişiler, eğer Türkiye’de sigortalı olarak çalışıyorlarsa, yani SGK primleri düzenli yatırılıyorsa, tıpkı Türk vatandaşları gibi emeklilik hakkı kazanabilirler.
Ancak burada kilit nokta, hangi sigorta koluna tabi olduklarıdır:
- 4A (SSK): Özel sektörde çalışan yabancılar.
- 4B (Bağ-Kur): Kendi işini kurmuş yabancılar.
- 4C (Emekli Sandığı): Kamu kurumlarında çalışan (istisnai durumlar).
---
Gün Sayısı: Rakamlar Net, Ama Yol Uzun
Şimdi gelelim en çok sorulan soruya:
Yabancı uyruklu biri kaç günle emekli olur?
Türkiye’de genel emeklilik şartları vatandaş-yabancı fark etmeksizin aynı sistem üzerine kurulu.
- Kadınlar için: En az 7200 prim günü (20 yıl)
- Erkekler için: En az 9000 prim günü (25 yıl)
Ancak 4A kapsamında, yani işçi statüsünde çalışanlar için bu süreler daha esnek:
- Kadınlar: 7000 prim günü veya kısmi emeklilik için 4500 gün
- Erkekler: 7200 prim günü veya 4500 gün (kısmi emeklilikte 25 yıl sigortalılık süresi)
Yani sistem, Türk vatandaşıyla yabancı çalışanı aynı terazide tutuyor. Ama fark, uygulamada ortaya çıkıyor. Çünkü yabancıların çalışma izinleri, ikamet süresi ve ülke arası sosyal güvenlik anlaşmaları işleri biraz karıştırıyor.
---
Uluslararası Boyut: Sosyal Güvenlik Anlaşmaları
Türkiye’nin şu anda 35’ten fazla ülkeyle sosyal güvenlik anlaşması bulunuyor.
Bu ülkeler arasında Almanya, Fransa, Hollanda, Azerbaycan, Gürcistan, KKTC, Arnavutluk gibi devletler var.
Bu ne işe yarıyor derseniz, şöyle düşünün:
Diyelim ki bir Almanya vatandaşı Türkiye’de 10 yıl çalıştı, sonra ülkesine döndü.
Bu durumda Türkiye’deki prim günleri Almanya’daki sistemle birleştirilebiliyor. Buna hizmet birleştirme deniyor.
Yani kişi, iki ülkede çalıştığı süreyi tek bir emeklilik hesabında toplatabiliyor.
Ama böyle bir anlaşma yoksa?
O zaman kişi sadece Türkiye’deki prim günleri üzerinden değerlendirilir — ve genellikle tam emeklilik için 7000+ günü doldurmak zorundadır.
---
Gerçek Hayattan Bir Hikâye: Mariam’ın Mücadelesi
Biraz da bu mevzuya can katalım.
İzmir’de yaşayan Mariam, 2008’de Gürcistan’dan Türkiye’ye gelmiş. Önce ev işlerinde çalışmış, sonra bir tekstil atölyesinde sigortalı olmuş.
Toplamda 11 yıldır prim ödemesi var, yani yaklaşık 4000 günü dolmuş.
“Benim için emeklilik bir hayal değil, bir güvenlik duygusu,” diyor.
Ama en büyük sıkıntısı, çalışma izinlerinin her yıl yenilenmesi gerektiği için prim sürelerinde kesintiler yaşaması.
SGK’da işlemleri takip ederken bazen evrak farkından, bazen tercüme sorunlarından dolayı aylar kaybettiğini anlatıyor.
Yani sistemdeki teknik aksaklıklar, özellikle kadın göçmen işçileri zorluyor.
Onlar için “kaç günle emekli olunur?” sorusu kadar, “o günleri eksiksiz nasıl tamamlarım?” sorusu daha yakıcı.
---
Erkekler Pratik Düşünür, Kadınlar Topluluk Kurar
Bu konuyu forumda tartışırken fark ettim: erkekler genelde “Kaç gün? Kaç para? Ne zaman?” diye yaklaşıyor.
Bir arkadaş “7200 gün mü? Tamam, 19 yıl sonra görüşürüz” yazmıştı
Kadınlar ise “bizim fabrikada çalışan Özbek kadın 6 yıldır sigortalı, acaba eksik primleri tamamlamak için ne yapmalı?” diye soruyor.
Yani erkek çözüm arıyor, kadın topluluk kuruyor.
İkisi de haklı. Çünkü sistem hem bilgi hem dayanışma gerektiriyor.
Birinin mevzuatı bilmesi gerekiyor, diğerinin o bilgiyi insana dokunarak yayması.
Emeklilik meselesi aslında toplumun güven duygusunun aynası. Yabancılar içinse bu, “kabul edilmek” anlamına geliyor.
---
Yabancıların Prim Tamamlama Yolları
Peki eksik günleri nasıl tamamlayabiliyorlar?
SGK mevzuatında birkaç önemli yöntem var:
1. Yurt Dışı Borçlanması:
Eğer kişinin ülkesiyle Türkiye arasında anlaşma varsa, yurt dışında geçen süreyi prim olarak borçlanabiliyor.
2. Eksik Gün Tamamlama (Bağ-Kur’a Geçiş):
Bazı durumlarda kendi adına iş yeri açarak Bağ-Kur kapsamında eksik günlerini tamamlama şansı doğuyor.
3. Ev Hizmetlerinde Sigortalılık:
Ev işlerinde çalışan yabancı kadınlar, 10 günden fazla çalışma durumunda SGK’ya bildirilebiliyor. Bu da uzun vadede emekliliğe katkı sağlıyor.
---
Bir Forumdaş Yorumu Gibi Sonuç
Sonuç olarak dostlar,
yabancı uyruklu biri Türkiye’de tıpkı bir Türk vatandaşı gibi 7000–9000 prim günüyle emekli olabilir.
Ama bu süreç sadece “gün sayısı” değil; sabır, sistem, bürokrasi ve biraz da umut işi.
Birçok göçmen, bu yolda sadece maaş değil, bir kimlik kazanıyor. “Ben de bu ülkenin bir parçasıyım” diyebilmek, belki de asıl emeklilik hissi bu.
---
Peki Sıra Sizde!
Sizce yabancı çalışanların Türkiye’de emeklilik sistemi yeterince adil mi?
Prim günlerinin ülkeler arası birleşmesi sizce mantıklı mı?
Ya da daha genel sorayım:
Emeklilik, sadece bir maaş hakkı mı, yoksa insanın hayatına verdiği emeğin karşılığı olan bir onur mu?
Hadi paylaşın dostlar,
hem mevzuatı hem hayatı birlikte yoğuralım — tıpkı iyi bir hamur gibi, içi dolu ve sabırla açılmış olsun!
Selam dostlar,
bugün forumda epey konuşulacak bir konuyu masaya yatırmak istedim: “Yabancı uyruklu biri Türkiye’de kaç günle emekli olur?”
Geçen hafta mahalledeki kafede çay içerken yan masada bir sohbet dönüyordu. Gürcistanlı bir kadın, “Ben 12 yıldır Türkiye’de çalışıyorum ama hâlâ tam olarak ne zaman emekli olabileceğimi bilmiyorum” diyordu. Masadaki herkes fikir yürütüyordu: “Sigorta primi önemli”, “İkamet süresi sayılır mı?”, “Yurt dışı borçlanması var mı?”... derken konu tam bir karmaşaya döndü.
İşte o an dedim ki: “Bu konuyu forumda konuşmalıyız.” Çünkü sadece mevzuat değil, bu işin insan hikâyesi de var. O yüzden hem resmi verileri paylaşacağım hem de gerçek hayattan örneklerle süsleyeceğim. Hazırsanız, gelin birlikte çözelim bu emeklilik bilmecesini.
---
Öncelikle: Yabancı Uyruklu Çalışanlar Türkiye’de Emekli Olabilir mi?
Evet, olabilirler. Ama her şey hangi statüde çalıştıklarına bağlı. Türkiye’de yabancıların emekliliği Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamında düzenlenir.
Genel kural şu:
Yabancı uyruklu kişiler, eğer Türkiye’de sigortalı olarak çalışıyorlarsa, yani SGK primleri düzenli yatırılıyorsa, tıpkı Türk vatandaşları gibi emeklilik hakkı kazanabilirler.
Ancak burada kilit nokta, hangi sigorta koluna tabi olduklarıdır:
- 4A (SSK): Özel sektörde çalışan yabancılar.
- 4B (Bağ-Kur): Kendi işini kurmuş yabancılar.
- 4C (Emekli Sandığı): Kamu kurumlarında çalışan (istisnai durumlar).
---
Gün Sayısı: Rakamlar Net, Ama Yol Uzun
Şimdi gelelim en çok sorulan soruya:
Yabancı uyruklu biri kaç günle emekli olur?
Türkiye’de genel emeklilik şartları vatandaş-yabancı fark etmeksizin aynı sistem üzerine kurulu.
- Kadınlar için: En az 7200 prim günü (20 yıl)
- Erkekler için: En az 9000 prim günü (25 yıl)
Ancak 4A kapsamında, yani işçi statüsünde çalışanlar için bu süreler daha esnek:
- Kadınlar: 7000 prim günü veya kısmi emeklilik için 4500 gün
- Erkekler: 7200 prim günü veya 4500 gün (kısmi emeklilikte 25 yıl sigortalılık süresi)
Yani sistem, Türk vatandaşıyla yabancı çalışanı aynı terazide tutuyor. Ama fark, uygulamada ortaya çıkıyor. Çünkü yabancıların çalışma izinleri, ikamet süresi ve ülke arası sosyal güvenlik anlaşmaları işleri biraz karıştırıyor.
---
Uluslararası Boyut: Sosyal Güvenlik Anlaşmaları
Türkiye’nin şu anda 35’ten fazla ülkeyle sosyal güvenlik anlaşması bulunuyor.
Bu ülkeler arasında Almanya, Fransa, Hollanda, Azerbaycan, Gürcistan, KKTC, Arnavutluk gibi devletler var.
Bu ne işe yarıyor derseniz, şöyle düşünün:
Diyelim ki bir Almanya vatandaşı Türkiye’de 10 yıl çalıştı, sonra ülkesine döndü.
Bu durumda Türkiye’deki prim günleri Almanya’daki sistemle birleştirilebiliyor. Buna hizmet birleştirme deniyor.
Yani kişi, iki ülkede çalıştığı süreyi tek bir emeklilik hesabında toplatabiliyor.
Ama böyle bir anlaşma yoksa?
O zaman kişi sadece Türkiye’deki prim günleri üzerinden değerlendirilir — ve genellikle tam emeklilik için 7000+ günü doldurmak zorundadır.
---
Gerçek Hayattan Bir Hikâye: Mariam’ın Mücadelesi
Biraz da bu mevzuya can katalım.
İzmir’de yaşayan Mariam, 2008’de Gürcistan’dan Türkiye’ye gelmiş. Önce ev işlerinde çalışmış, sonra bir tekstil atölyesinde sigortalı olmuş.
Toplamda 11 yıldır prim ödemesi var, yani yaklaşık 4000 günü dolmuş.
“Benim için emeklilik bir hayal değil, bir güvenlik duygusu,” diyor.
Ama en büyük sıkıntısı, çalışma izinlerinin her yıl yenilenmesi gerektiği için prim sürelerinde kesintiler yaşaması.
SGK’da işlemleri takip ederken bazen evrak farkından, bazen tercüme sorunlarından dolayı aylar kaybettiğini anlatıyor.
Yani sistemdeki teknik aksaklıklar, özellikle kadın göçmen işçileri zorluyor.
Onlar için “kaç günle emekli olunur?” sorusu kadar, “o günleri eksiksiz nasıl tamamlarım?” sorusu daha yakıcı.
---
Erkekler Pratik Düşünür, Kadınlar Topluluk Kurar
Bu konuyu forumda tartışırken fark ettim: erkekler genelde “Kaç gün? Kaç para? Ne zaman?” diye yaklaşıyor.
Bir arkadaş “7200 gün mü? Tamam, 19 yıl sonra görüşürüz” yazmıştı

Kadınlar ise “bizim fabrikada çalışan Özbek kadın 6 yıldır sigortalı, acaba eksik primleri tamamlamak için ne yapmalı?” diye soruyor.
Yani erkek çözüm arıyor, kadın topluluk kuruyor.
İkisi de haklı. Çünkü sistem hem bilgi hem dayanışma gerektiriyor.
Birinin mevzuatı bilmesi gerekiyor, diğerinin o bilgiyi insana dokunarak yayması.
Emeklilik meselesi aslında toplumun güven duygusunun aynası. Yabancılar içinse bu, “kabul edilmek” anlamına geliyor.
---
Yabancıların Prim Tamamlama Yolları
Peki eksik günleri nasıl tamamlayabiliyorlar?
SGK mevzuatında birkaç önemli yöntem var:
1. Yurt Dışı Borçlanması:
Eğer kişinin ülkesiyle Türkiye arasında anlaşma varsa, yurt dışında geçen süreyi prim olarak borçlanabiliyor.
2. Eksik Gün Tamamlama (Bağ-Kur’a Geçiş):
Bazı durumlarda kendi adına iş yeri açarak Bağ-Kur kapsamında eksik günlerini tamamlama şansı doğuyor.
3. Ev Hizmetlerinde Sigortalılık:
Ev işlerinde çalışan yabancı kadınlar, 10 günden fazla çalışma durumunda SGK’ya bildirilebiliyor. Bu da uzun vadede emekliliğe katkı sağlıyor.
---
Bir Forumdaş Yorumu Gibi Sonuç
Sonuç olarak dostlar,
yabancı uyruklu biri Türkiye’de tıpkı bir Türk vatandaşı gibi 7000–9000 prim günüyle emekli olabilir.
Ama bu süreç sadece “gün sayısı” değil; sabır, sistem, bürokrasi ve biraz da umut işi.
Birçok göçmen, bu yolda sadece maaş değil, bir kimlik kazanıyor. “Ben de bu ülkenin bir parçasıyım” diyebilmek, belki de asıl emeklilik hissi bu.
---
Peki Sıra Sizde!
Sizce yabancı çalışanların Türkiye’de emeklilik sistemi yeterince adil mi?
Prim günlerinin ülkeler arası birleşmesi sizce mantıklı mı?
Ya da daha genel sorayım:
Emeklilik, sadece bir maaş hakkı mı, yoksa insanın hayatına verdiği emeğin karşılığı olan bir onur mu?
Hadi paylaşın dostlar,
hem mevzuatı hem hayatı birlikte yoğuralım — tıpkı iyi bir hamur gibi, içi dolu ve sabırla açılmış olsun!