Sosyal Öğrenme Kuramında Ödül Ve Ceza Var Mı ?

Umut

New member
Sosyal Öğrenme Kuramında Ödül ve Ceza: Bir Hikâyenin İçinden

Merhaba sevgili forumdaşlar,

Bugün size ders kitabı cümleleriyle değil, içten bir hikâyeyle gelmek istiyorum. Çünkü bazen teoriyi anlamanın en güzel yolu, hayatın içinden bir sahneyi birlikte yaşamak oluyor. Hadi gelin, beraber bir yolculuğa çıkalım.

---

Küçük Mahalle, Büyük Dersler

Bir mahalle düşünün: çocukların sokakta top oynadığı, kadınların kapı önünde sohbet ettiği, erkeklerin ise akşamüstü kahvehanede strateji kurarcasına tavla oynadığı bir yer. İşte bu mahallede Ali adında bir çocuk vardı. Meraklı, biraz yaramaz ama gözlerinde hep o öğrenme hevesiyle dolaşırdı.

Ali, yeni şeyler öğrenmeyi çok severdi ama bazen işler karışırdı. Bir gün, sokakta top oynarken komşunun camını kırdı. O anda mahalle bir laboratuvara dönüştü; herkes farkında olmadan sosyal öğrenme kuramının sahnesine çıkmıştı.

---

Erkeklerin Stratejisi: Çözüm Odaklı Yaklaşım

Ali’nin babası, kahveden gelen sesi duyup koşarak eve geldi. Cam kırılmış, mahallede fısıldaşmalar başlamıştı. Babası, olaya hemen stratejik baktı:

- “Tamamdır, camı yapan ustayı çağırırız, masrafını öderiz. Ama Ali’ye de bir ders vermek lazım, yoksa yarın başka cam gider.”

Babası için mesele basitti: sorun çözülmeli, tekrar etmemesi için bir mekanizma kurulmalı. Ceza, işte bu noktada devreye girdi. Ali’nin o akşam top oynamasına izin verilmedi. Babasına göre bu, en mantıklı yöntemdi.

---

Kadınların Empatisi: İlişki Odaklı Yaklaşım

Ali’nin annesi ise farklı düşündü. Onun gözünde kırılan sadece bir cam değil, küçük bir çocuğun kalbiydi. Ali köşede başını eğmiş, suçlulukla gözlerinden yaş süzülürken anne yanına oturdu:

- “Oğlum,” dedi yumuşak bir sesle, “camı kırdın evet, ama ben senin kötü bir çocuk olduğunu düşünmüyorum. Bazen hepimiz hata yaparız. Önemli olan, hatadan ne öğrendiğimiz.”

Sonra elini omzuna koydu, birlikte komşunun kapısını çaldılar. Anne, komşuya tatlı dille açıklama yaptı, Ali’ye de özür dilemesini öğretti. İşte orada, ödül devreye girdi. Ali özrünü dile getirince komşu gülümsedi:

- “Önemli değil evladım, dikkatli ol yeter.”

Ali’nin kalbi hafifledi. Ceza babadan, empati ve ödül anneden gelmişti.

---

Mahalledeki Öğretmen: Kuramı Açıklıyor

Ertesi gün mahalleye uğrayan emekli öğretmen Hasan Bey, olayı duymuştu. Çocukların etrafına oturup anlattı:

- “Bakın çocuklar,” dedi, “öğrenmek sadece okulda olmaz. Biz birbirimizden görerek, taklit ederek öğreniriz. Buna sosyal öğrenme denir. Ödül de ceza da burada çok önemlidir. Çünkü ödül, doğru davranışı güçlendirir; ceza ise hatalı davranışın tekrarını engeller. Ama en önemlisi, örnek olmaktır. Siz babanızı, annenizi, öğretmenizi izlersiniz. Davranışlarınızı onlarınkine göre şekillendirirsiniz.”

Ali kafasını salladı. Babasının stratejik tavrı da, annesinin empatik yaklaşımı da onun için birer model olmuştu.

---

Ödül ve Cezanın Dengesi

Hikâyemiz aslında sosyal öğrenme kuramının özünü gösteriyor. İnsanlar sadece sonuçlardan değil, başkalarının sonuçlarından da öğrenir. Ali, babasından cezanın disiplinini, annesinden ödülün şefkatini, komşusundan affetmenin değerini öğrendi.

- Ceza, hatanın ağırlığını hissettirdi.

- Ödül, doğru davranışı pekiştirdi.

- Empati, hatadan öğrenmenin kapısını açtı.

Ve en önemlisi: Ali, etrafındaki yetişkinlerin davranışlarını gözlemleyerek hayatına yön verdi.

---

Forumdaşlara Bir Soru

Sevgili forumdaşlar, hepimizin içinde bir “Ali” var aslında. Hayatta ödüllerle mutlu olup, cezalarla sarsıldığımız anlar oldu. Peki siz hangisinden daha çok öğrendiniz?

- Bir hatadan sonra ceza mı sizi daha çok düşündürdü?

- Yoksa bir aferin, bir gülümseme mi yolunuzu değiştirdi?

- Belki de her ikisinin dengesi mi?

---

Sonuç: Birlikte Öğreniyoruz

Sosyal öğrenme kuramı, bize aslında çok basit bir şey söylüyor: İnsan, insandan öğrenir. Ödül de ceza da birer araçtır, ama asıl önemli olan rol modellerimizdir. Ali’nin hikâyesinde babanın çözümcül tavrı, annenin empatik yaklaşımı ve komşunun anlayışı birleştiğinde, ortaya gerçek bir öğrenme çıktı.

Belki de hepimizin hatırlaması gereken şey şu: Biz de başkaları için birer rol modeliz. Çocuğumuza, kardeşimize, arkadaşımıza… Hatta bu forumda birbirimize.

---

Sevgili forumdaşlar, şimdi söz sizde. Sizce sosyal öğrenmede ödül mü daha etkili, ceza mı? Yoksa ikisinin dengesi mi? Kendi hikâyelerinizi paylaşın, birlikte daha çok öğrenelim.