Umut
New member
Şanlıurfa Ne Kadar Kürt? Hepimizin Bildiği Bir Gerçek: %100 Urfalı!
Merhaba forumdaşlar!
Bugün biraz gülelim, biraz kafa yoralım. Konumuz, Şanlıurfa'nın kimlik sorunu… Yok, yok yanlış anlamayın, burada etnik kimlik politikası yapmayacağız. Şanlıurfa'nın Kürt olup olmadığını tartışırken, biraz eğlenceli bir bakış açısı arıyoruz. Tabii ki de "Urfa Kürt mü, değil mi?" sorusu o kadar ciddi bir mesele değil aslında, ama gelin hep birlikte bakalım bu kadar karışık bir soru karşısında kim ne düşünüyor. Hepimizin kafasında bir sürü düşünce var, hadi biraz da bu kafalarda ne gibi eğlenceli kıvılcımlar var bir bakalım.
Erkekler: Strateji ve Çözüm Odaklı Bir Yaklaşım
Erkekler, bu soruyu sormadan önce hemen bir analiz yapar. "Şanlıurfa ne kadar Kürt, peki bu durum sosyal, ekonomik ya da kültürel açıdan bize nasıl yansır?" diye başlarlar. Çoğu Urfalı erkek, aslında kimlik konularını çok fazla irdelemeye gerek duymadan çözüm odaklı yaklaşır. Tabii ki, burada kimlik meselesi ikinci planda kalır; zira Urfa'nın asıl gerçeği "burası Urfa, dostum!" şeklindedir. Urfalı erkeklerin gözünde, "Kürt" ya da "Türk" olmanın bir anlamı yoktur. Önemli olan, etrafındaki herkese "Hoş geldin" demek, misafirperverlikte en iyisini yapmak ve tabii ki de yolda yürürken biri seni gördüğünde "Ulan ben seni tanıyorum, bizimkilerin kuzenisin!" demek.
Erkeklerin bakış açısına göre, Şanlıurfa'nın "Kürt olma" meselesi daha çok bir "dostluk" sorusudur. "Kürt müyüz, değil miyiz?" sorusunun cevabı Urfa'nın derin sokaklarında zaten çoktan verilmiştir. Hepimiz bir şekilde aynı kervana katılmışızdır. Hangi derneğe üye olduğumuz ya da hangi gruptan olduğumuzun kimseye bir faydası yoktur, biz zaten "Urfa" olarak birleşmişizdir. Zaten Urfalı bir adam, bazen Urfa'nın Kürt kimliğini değil, kendi evini tartışır gibi bu konuları gündeme getirir. “Şanlıurfa’nın Kürt olması önemli değil, biz kahvaltıya çeyrek saat geç kaldık, bundan büyük mesele mi olur?”
Kadınlar: Empati ve İlişki Odaklı Bir Yaklaşım
Kadınlar, bu konuda daha empatik ve ilişki odaklı yaklaşırlar. Urfa’nın Kürt olup olmaması meselesini hiç bu kadar ciddiye almadıkları bir dünyada, “Hepimiz aynı kültürün insanıyız, değil mi?” sorusuyla başlarlar. Urfalı bir kadın, kimlik meselesini çözmek için önce kendi ailesiyle oturup "sofraya ne yemek koyalım, ne eksik?" sorusunu tartışır. Bu tartışmanın sonucu her zaman aynıdır: "Herkes Urfa'da mutlu, evlerimizde misafir var, kimliklerimizi konuşmak biraz geç oldu gibi" derler. Çünkü Urfa'da bir kadının işi çoktur: hem evdeki huzuru sağlamak hem de herkesin çayını, yemeğini tam zamanında getirmek. Onlar için "Kürt müyüz, Türk müyüz?" sorusu, kendi iç huzurlarını sağlamaya yetmez.
Urfalı bir kadın, "Bize ne Kürt olalım, Türk mü olalım? Burada olmanın bir değeri var, insan olmanın bir değeri var" diyebilir. Misafirperverlik en yüksek değerdir. O yüzden kadının perspektifinden bakıldığında, Şanlıurfa’nın Kürt olup olmaması ikinci planda kalır. Önemli olan, misafirine nefis bir sofra sunmak, arkasından bir çay içip iki muhabbet etmektir. Tabii, bu sırada bir yandan da "Bu şehirde herkes birbirine karşı çok ilgili, kendinizi hiç yabancı gibi hissetmezsiniz" diye de eklerler.
Şanlıurfa'nın Kimlik Karmaşası: Gerçekten Karışık Mı?
Şanlıurfa'da Kürt olmak ya da olmamak, bence aslında bir kimlik meselesinden çok, bir çeşit kültür meselemi olmalı. Gerçekten de, Urfa'nın her sokağında "biraz Kürt, biraz Türk" bir tat var. Bu kadar birleşmiş bir şehirde, kimliklerin net bir şekilde ayrılması biraz zor. Urfa'da bir yanda Kürtçe şarkılar çalarken, diğer tarafta Türkçe şiirler okunur, bir köşede kebap yenir, diğer köşede simit satılır. Aslında Şanlıurfa’da en büyük kimlik, şehrin kendisidir. Yani Urfa'nın kimliği "Urfa" olmaktan ibarettir.
Buranın çarşısında yürüyen bir çocuk, ya da sofradaki bir aile, kimlikleriyle değil, içinde bulundukları kültürle büyürler. Yani, eğer Urfa'nın Kürt olma durumu hakkında bir şey söylemek gerekirse, bu biraz daha "herkesin kendi rengini alabileceği bir palet" gibi bir şeydir. Şanlıurfa hem Kürt kültürünü hem de Türk kültürünü barındıran, her iki kültürün harman olduğu bir yer olarak adeta bir kültür mozaiği sunar.
Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Hadi forumdaşlar, şimdi sıra sizde! Şanlıurfa'nın Kürt olup olmaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Urfa'da yaşamış biri olarak, bu kimlik meselesi size nasıl yansıyor? Erkekler ve kadınlar arasında gördüğünüz farklı yaklaşımlar sizce de doğru mu? Yorumlarınızı bekliyorum, hadi biraz sohbet edelim!
Merhaba forumdaşlar!
Bugün biraz gülelim, biraz kafa yoralım. Konumuz, Şanlıurfa'nın kimlik sorunu… Yok, yok yanlış anlamayın, burada etnik kimlik politikası yapmayacağız. Şanlıurfa'nın Kürt olup olmadığını tartışırken, biraz eğlenceli bir bakış açısı arıyoruz. Tabii ki de "Urfa Kürt mü, değil mi?" sorusu o kadar ciddi bir mesele değil aslında, ama gelin hep birlikte bakalım bu kadar karışık bir soru karşısında kim ne düşünüyor. Hepimizin kafasında bir sürü düşünce var, hadi biraz da bu kafalarda ne gibi eğlenceli kıvılcımlar var bir bakalım.
Erkekler: Strateji ve Çözüm Odaklı Bir Yaklaşım
Erkekler, bu soruyu sormadan önce hemen bir analiz yapar. "Şanlıurfa ne kadar Kürt, peki bu durum sosyal, ekonomik ya da kültürel açıdan bize nasıl yansır?" diye başlarlar. Çoğu Urfalı erkek, aslında kimlik konularını çok fazla irdelemeye gerek duymadan çözüm odaklı yaklaşır. Tabii ki, burada kimlik meselesi ikinci planda kalır; zira Urfa'nın asıl gerçeği "burası Urfa, dostum!" şeklindedir. Urfalı erkeklerin gözünde, "Kürt" ya da "Türk" olmanın bir anlamı yoktur. Önemli olan, etrafındaki herkese "Hoş geldin" demek, misafirperverlikte en iyisini yapmak ve tabii ki de yolda yürürken biri seni gördüğünde "Ulan ben seni tanıyorum, bizimkilerin kuzenisin!" demek.
Erkeklerin bakış açısına göre, Şanlıurfa'nın "Kürt olma" meselesi daha çok bir "dostluk" sorusudur. "Kürt müyüz, değil miyiz?" sorusunun cevabı Urfa'nın derin sokaklarında zaten çoktan verilmiştir. Hepimiz bir şekilde aynı kervana katılmışızdır. Hangi derneğe üye olduğumuz ya da hangi gruptan olduğumuzun kimseye bir faydası yoktur, biz zaten "Urfa" olarak birleşmişizdir. Zaten Urfalı bir adam, bazen Urfa'nın Kürt kimliğini değil, kendi evini tartışır gibi bu konuları gündeme getirir. “Şanlıurfa’nın Kürt olması önemli değil, biz kahvaltıya çeyrek saat geç kaldık, bundan büyük mesele mi olur?”
Kadınlar: Empati ve İlişki Odaklı Bir Yaklaşım
Kadınlar, bu konuda daha empatik ve ilişki odaklı yaklaşırlar. Urfa’nın Kürt olup olmaması meselesini hiç bu kadar ciddiye almadıkları bir dünyada, “Hepimiz aynı kültürün insanıyız, değil mi?” sorusuyla başlarlar. Urfalı bir kadın, kimlik meselesini çözmek için önce kendi ailesiyle oturup "sofraya ne yemek koyalım, ne eksik?" sorusunu tartışır. Bu tartışmanın sonucu her zaman aynıdır: "Herkes Urfa'da mutlu, evlerimizde misafir var, kimliklerimizi konuşmak biraz geç oldu gibi" derler. Çünkü Urfa'da bir kadının işi çoktur: hem evdeki huzuru sağlamak hem de herkesin çayını, yemeğini tam zamanında getirmek. Onlar için "Kürt müyüz, Türk müyüz?" sorusu, kendi iç huzurlarını sağlamaya yetmez.
Urfalı bir kadın, "Bize ne Kürt olalım, Türk mü olalım? Burada olmanın bir değeri var, insan olmanın bir değeri var" diyebilir. Misafirperverlik en yüksek değerdir. O yüzden kadının perspektifinden bakıldığında, Şanlıurfa’nın Kürt olup olmaması ikinci planda kalır. Önemli olan, misafirine nefis bir sofra sunmak, arkasından bir çay içip iki muhabbet etmektir. Tabii, bu sırada bir yandan da "Bu şehirde herkes birbirine karşı çok ilgili, kendinizi hiç yabancı gibi hissetmezsiniz" diye de eklerler.
Şanlıurfa'nın Kimlik Karmaşası: Gerçekten Karışık Mı?
Şanlıurfa'da Kürt olmak ya da olmamak, bence aslında bir kimlik meselesinden çok, bir çeşit kültür meselemi olmalı. Gerçekten de, Urfa'nın her sokağında "biraz Kürt, biraz Türk" bir tat var. Bu kadar birleşmiş bir şehirde, kimliklerin net bir şekilde ayrılması biraz zor. Urfa'da bir yanda Kürtçe şarkılar çalarken, diğer tarafta Türkçe şiirler okunur, bir köşede kebap yenir, diğer köşede simit satılır. Aslında Şanlıurfa’da en büyük kimlik, şehrin kendisidir. Yani Urfa'nın kimliği "Urfa" olmaktan ibarettir.
Buranın çarşısında yürüyen bir çocuk, ya da sofradaki bir aile, kimlikleriyle değil, içinde bulundukları kültürle büyürler. Yani, eğer Urfa'nın Kürt olma durumu hakkında bir şey söylemek gerekirse, bu biraz daha "herkesin kendi rengini alabileceği bir palet" gibi bir şeydir. Şanlıurfa hem Kürt kültürünü hem de Türk kültürünü barındıran, her iki kültürün harman olduğu bir yer olarak adeta bir kültür mozaiği sunar.
Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Hadi forumdaşlar, şimdi sıra sizde! Şanlıurfa'nın Kürt olup olmaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Urfa'da yaşamış biri olarak, bu kimlik meselesi size nasıl yansıyor? Erkekler ve kadınlar arasında gördüğünüz farklı yaklaşımlar sizce de doğru mu? Yorumlarınızı bekliyorum, hadi biraz sohbet edelim!