Para gönderirken EFT mi havale mi ?

Cansu

New member
EFT mi Havale mi? Bir Kafede Başlayan Para Transferi Hikayesi

Selam forum ahalisi!

Geçen gün başıma öyle bir olay geldi ki, hâlâ kahkaha atıyorum. Para göndermek gibi sıradan bir işin, insan ilişkilerini, stratejik zekâyı ve empati gücünü nasıl ortaya çıkarabileceğini hiç düşünmemiştim.

O yüzden dedim ki: “Bunu kesinlikle forumdakilerle paylaşmalıyım.”

Hazırsanız, bir kahve dükkanında başlayan ama EFT ve havale kavgasına dönüşen o komik ama öğretici hikâyeyi anlatayım.

1. Bölüm: “Kahve, Borç ve Başlangıç”

Pazar sabahıydı. Kadıköy’deki küçük bir kafede üç arkadaş buluşmuştuk:

- Ali, bankacı, stratejik düşünmeyi seven, verimlilik takıntılı bir adam.

- Selin, sosyal hizmet uzmanı, empati timsali, “önemli olan ilişkidir” mottosuyla yaşayan biri.

- Ve ben, ortada kalmış bir gözlemci.

Hikâye masumca başladı. Üç kahve, iki cheesecake söyledik. Hesap geldi, tabii her zamanki gibi Selin “Benim karttan ödeyeyim, siz bana atarsınız.” dedi.

Ali’nin gözleri hemen parladı. “Tamam da, EFT mi, havale mi yapıyoruz?” diye sordu.

O anda garson bile durdu, çünkü kimse sabah kahvesinde bu cümleyi beklemez.

2. Bölüm: “Ali’nin Stratejik Planı”

Ali, para transferi konusuna devlet sırrı gibi yaklaşıyordu.

“Elimizde üç seçenek var,” dedi ciddi bir sesle.

> “Bir: Aynı bankadaysak havale. İki: Farklı bankadaysak EFT. Üç: Eğer hafta sonuysa, EFT ertesi iş gününe kalır. Stratejik olarak havale avantajlı.”

Kafede sessizlik oldu.

Selin başını kaldırdı, “Ali, sadece 120 lira gönderiyoruz, savaş planı değil bu.” dedi gülerek.

Ama Ali durmadı. Telefonunu çıkardı, “Bak, EFT masrafı 2.25 TL, havale ücretsiz. Küçük düşünme, tasarruf büyük bir alışkanlıktır.” diye devam etti.

Ali’nin yüzündeki ciddiyet, sanki bütçe toplantısına katılmış gibi.

Ben kahvemi yudumlarken düşündüm:

“Para gönderme, aslında kişiliğin aynası gibi. Kimimiz duygusal gönderir, kimimiz stratejik.”

3. Bölüm: “Selin’in Empatik Yaklaşımı”

Selin, Ali’ye hafifçe gülümsedi. “Ali, para sadece para değil bazen,” dedi.

> “Ben EFT mi, havale mi diye düşünmüyorum. Biri bana güvenip parayı gönderiyorsa, ben o güveni hissediyorum. O duygusal bir alışveriş aslında.”

Ali’nin yüz ifadesi tam bir “veriye dayanmayan argüman tespiti” ifadesiydi.

“Duygusal alışveriş mi? Selin, bu finans değil, felsefe!” dedi.

Selin kahkaha attı. “Tam olarak işte o yüzden farklıyız.”

O an fark ettim ki, Selin’in dünyasında para, bir ilişki aracıydı. İnsanlar arasında köprü kuruyordu.

Ali’nin dünyasında ise para, yönetilmesi gereken bir sistemdi.

Biri kalple, diğeri hesapla yaklaşıyordu.

Ama ikisi de haklıydı.

4. Bölüm: “Forumda Tartışmaya Açılacak Dakikalar”

Kahve bitti, sohbet devam etti. Ali, “Bakın, aslında mesele sadece gönderim yöntemi değil, zaman yönetimi.” dedi.

“EFT sadece mesai saatlerinde geçerli. Hafta sonu gönderirsen pazartesiye kalıyor. Oysa havale anında hesaba düşer. Stratejik avantaj açık.”

Selin hemen cevapladı:

> “Ama karşı taraf farklı bankadaysa mecburen EFT yapıyorsun, yani bazen ‘strateji’ dediğin şey sistemin sana izin verdiği kadardır.”

Ali düşündü, sonra hafifçe gülümsedi. “Bu kısım doğru olabilir,” dedi.

Selin zafer kazanmış gibiydi ama konuyu duygusal bir yerden kapattı:

> “Bence asıl mesele, karşındakine güvenip o gönderim butonuna basmak. EFT olsun, havale olsun, o para karşı tarafa gitmiyorsa, dostluk da gitmiyor.”

Masada bir anlık sessizlik oldu.

Garson “Tatlı ister misiniz?” diye sorduğunda hepimiz aynı anda “Hayır, tatlıyı az önce yedik.” dedik.

5. Bölüm: “Gerçek Hayatta EFT ve Havale Arasındaki Farklar”

Forumda tartışmayı sevenler için araya küçük bir bilgi notu da bırakayım, çünkü hikâyede geçen kavga aslında çoğumuzun kafasını karıştırıyor:

- EFT (Elektronik Fon Transferi): Farklı bankalar arasında para gönderme işlemidir. Genellikle sadece banka mesai saatlerinde gerçekleşir.

- Havale: Aynı bankanın iki hesabı arasındaki transferdir. Anında gerçekleşir, genelde ücretsizdir.

- FAST Sistemi: Yeni nesil bir çözüm. Artık bazı bankalarda 7/24 para gönderimi mümkün hale geldi.

Yani aslında Ali’nin planı doğruydu ama Selin’in duygusu da eksik değildi. Teknoloji artık iki bakış açısını da barıştırıyor.

6. Bölüm: “Hafta Sonu Sürprizi”

Olayın komik kısmıysa ertesi gün oldu.

Selin, Ali’ye parayı EFT ile göndermişti ama pazar günüydü. Pazartesi sabahı Ali’den mesaj geldi:

> “Selin, sistemik hata oluştu. Para hâlâ gelmedi.”

Selin cevapladı:

> “Hata değil, hafta sonu. Kalbini biraz dinlendir Ali.”

Forumda bu hikâyeyi paylaşırken düşündüm:

Belki de EFT ve havale sadece para transferi değil, insan tiplerinin metaforu.

- Ali gibi olanlar plan yapar, hata payını azaltır, sistemin nasıl çalıştığını bilir.

- Selin gibiler ise ilişki kurar, güven verir, sürecin insan tarafını hatırlatır.

Biri banka sisteminin mantığına, diğeri kalbin algoritmasına inanır.

7. Bölüm: “Forumda Kapanış ve Tartışma Soruları”

Hikâye burada bitti ama sohbet hâlâ aklımda.

EFT mi, havale mi derken, aslında konuştuğumuz şey “para gönderme” değil, nasıl insanlar olduğumuzdu.

Ali’nin stratejik zekâsı olmasa paramız kaybolurdu,

Selin’in sıcaklığı olmasa arkadaşlığımız.

Şimdi merak ediyorum forum ahalisi:

- Siz hangisine benziyorsunuz, Ali’ye mi Selin’e mi?

- Para gönderirken önce “masraf” mı düşünürsünüz, yoksa “önemli olan ulaşsın” mı dersiniz?

- Teknoloji artık duygular kadar hızlı hale geldiyse, ilişkiler de bir gün EFT kadar soğuk olur mu?

Kafedeki o sabahı unutmuyorum. Çünkü o gün anladım ki, para bile duygular kadar karmaşık.

Ve bazen “gönder” tuşuna basmak, sadece işlem yapmak değil; güvenmek demek.

Forumda sözü size bırakıyorum dostlar…

Hadi bakalım, sizce aşk bile EFT ile mi gelir, havale ile mi?