Mysuru: Yaban hayatı biyoloğu Sanjay Gubbi Cuma günü yaptığı açıklamada, vahşi yaşam saldırılarının kurbanlarının yaslı ailelerinin acısına en iyi panzehirin, orman korucularının önce acılarını dinlemeleri ve duygularını anlamaları olduğunu söyledi.
“Bir hayvan saldırısında kaybedilen bir hayat, herhangi bir devlet yardımı ile geri getirilemez. Gubbi, “TOI”nin kardeş yayını “Vijay Karnataka”nın ev sahipliğinde düzenlenen “İnsan-Vahşi Yaşam Çatışması: Zorluklar ve Çözümler” konulu bir seminerde, yas anında yetkililer onların acılarını dikkatle dinlemeli ve onları teselli etmelidir” dedi. .
“Şikayetlerini ve acılarını duymak için herhangi bir eğitim gerekli değildir. Anlayışlı bir yürek gerekir. Korucudan bölge orman şefine kadar her memur, kurbanların ailelerine şefkat göstermelidir” dedi.
Leoparların domuz, tavşan ve diğer hayvanları avlayarak yemek için her zaman insan yerleşimlerine yakın yaşadıklarını söyledi. “Leoparlar ve insanlar arasındaki çatışma sorunu, herkes güçlerini birleştirirse çözülebilir. Doğanın korunması bilimsel olarak yapılmalıdır. Gubbi, filleri, kaplanları ve leoparları kurtarmak hayvan çatışmalarının tek çözümü değil” dedi.
Yaban hayatı fotoğrafçılığı ikilisi Krupakar-Senani, şehir planlamacılarının planlamadan önce vahşi yaşam uzmanlarına danışması gerektiğini söyledi. Bir köpeğin peşinden giden bir leoparın Mudumalai yakınlarındaki bir evi bir kamp yatağının altına sakladığı ve bir çocuk oynamaya devam ettiği bir olayı hatırlatarak, yaban hayatı davranışını anlamanın da bir ihtiyaç olduğunu söylediler.
Etkinliğe, çatışma köylerinden çiftçiler, bölge sakinleri ve şefler ile doğa aktivistleri katıldı. DCF’den PS Seema ve KN Basavaraj toplantıya katıldı.