Koleksiyon, geçen yüzyılın başından yeni milenyumun ilk yıllarına kadar Aš’taki eldiven üretimini belgeliyor. Şehir sözcüsü Milan Vrbata, “Çek Rekorlar Kitabı’na başvuruda bulunduk” dedi. Ona göre koleksiyon sadece eldiven sayısından dolayı değerli değil. “Ama aynı zamanda eldiven ve diğer tekstil üretimiyle yakından bağlantılı bir tarihi belgelediği için.
Fabrika eldiven üretimi 18. ve 19. yüzyılların başında Fransa ve Almanya üzerinden İngiltere’den Bohemya’ya geldi. Deriden üretilen klasik eldivenlerin yanı sıra yüksek elastikiyetine en uygun malzeme olan örme eldivenler de üretilmeye başlandı. Çek topraklarında kumaş eldiven üretiminin merkezi haline gelen de Aš’tı.
Yaratıcıların hayal gücü sınır tanımıyordu
“Aš’ın grev malları fabrikaları bunları 19. yüzyılın ikinci yarısında üretmeye başladı. Düz örgü makinelerinin devreye girmesinden sonra çoğu firma yerli üreticilere kumaş eldivenlerin yanı sıra örme eldiven de tedarik etti. Aš müzesinin tekstil koleksiyonunun küratörü Monika Hlaváčková, makine üretiminin başlatılması eldiven üretimine yeni olanaklar getirdi” dedi.
Yaratıcıların yaratıcılığının, desen çeşitliliğinin, dekorasyonun yanı sıra farklı malzeme veya teknolojilerin kullanımının kelimenin tam anlamıyla sınırsız olduğunu belirtti. Hlaváčková, “Koleksiyon esas olarak tekstil eldivenlerinden, daha az oranda da makine örgüsü eldivenlerden, el tığ işi, ağ ve baton eldivenlerden oluşuyor” dedi.
Eldivenlerin tamamı müze tarafından satın alındı
Savaştan önce, iki düzine küçük ve büyük şirket eldiven üretimiyle uğraşıyordu. Üretimleri esas olarak ihracata yönelikti. Koleksiyonun kapsamı, Aš üreticilerinin Orta Avrupa’daki tekstil eldiven pazarına pratikte hakim olduğunu kanıtlıyor. Büyük olasılıkla 1946’dan sonra, feshedilmiş şirketlere ait olanlar da dahil olmak üzere tüm eldiven örnekleri, yeni kurulan ulusal şirket Tosta Aš’ın genel merkez binasında saklandı.
Kırk yıl sonra tekstil eldiven örnekleri koleksiyonu Aš’taki müzenin mülküne devredildi. Koleksiyonda 20. yüzyılın başlarından 1946 yılına kadar Alman tekstil fabrikalarında üretilen eldivenlerin yanı sıra Tosta firmasının 1993 yılına kadar olan desenleri de yer alıyor. Tostex firmasının 1993 yılından üretim sonuna kadar olan ürünleri de yer alıyor. Daha sonraki yıllarda müzeye doğrudan Aš sakinlerinden yeni eklemeler yapıldı.
Çalışmalar birkaç yıl daha sürecek
Hlaváčková’nın dediği gibi, bireysel sergiler üreticilere göre sıralandı ve kronolojik olarak düzenlendi. Müze personeli her bir eldiveni toz ve kirden arındırdı, özel bir kağıt askıya dikti, tanımladı, numaralandırdı ve sakladı. Koleksiyon müzenin tekstil sergisinde yer alıyor. Yaz, yürüyüş veya sosyal gibi farklı bölümlere ayrılan eldiven üretim sürecine ayrı bir bölüm ayrılmıştır.
“Eldiven numuneleri halen işleniyor. Tek tek parçaları sistematik kayıtlara girmemiz gerekiyor, bu da birkaç yıl daha sürecek. Bu yıl nihayet eldivenleri saydık ve yeni alınan eldivenleri Merkezi Koleksiyon Kayıtlarına bildirdikten sonra koleksiyonumuz Çek Rekorlar Kitabı’na girecek. 2024’teki yeni baskıda bu rekor zaten kaydedilmiş olacak” diye ekledi Monika Hlaváčková.
Fabrika eldiven üretimi 18. ve 19. yüzyılların başında Fransa ve Almanya üzerinden İngiltere’den Bohemya’ya geldi. Deriden üretilen klasik eldivenlerin yanı sıra yüksek elastikiyetine en uygun malzeme olan örme eldivenler de üretilmeye başlandı. Çek topraklarında kumaş eldiven üretiminin merkezi haline gelen de Aš’tı.
Yaratıcıların hayal gücü sınır tanımıyordu
“Aš’ın grev malları fabrikaları bunları 19. yüzyılın ikinci yarısında üretmeye başladı. Düz örgü makinelerinin devreye girmesinden sonra çoğu firma yerli üreticilere kumaş eldivenlerin yanı sıra örme eldiven de tedarik etti. Aš müzesinin tekstil koleksiyonunun küratörü Monika Hlaváčková, makine üretiminin başlatılması eldiven üretimine yeni olanaklar getirdi” dedi.
Yaratıcıların yaratıcılığının, desen çeşitliliğinin, dekorasyonun yanı sıra farklı malzeme veya teknolojilerin kullanımının kelimenin tam anlamıyla sınırsız olduğunu belirtti. Hlaváčková, “Koleksiyon esas olarak tekstil eldivenlerinden, daha az oranda da makine örgüsü eldivenlerden, el tığ işi, ağ ve baton eldivenlerden oluşuyor” dedi.
Eldivenlerin tamamı müze tarafından satın alındı
Savaştan önce, iki düzine küçük ve büyük şirket eldiven üretimiyle uğraşıyordu. Üretimleri esas olarak ihracata yönelikti. Koleksiyonun kapsamı, Aš üreticilerinin Orta Avrupa’daki tekstil eldiven pazarına pratikte hakim olduğunu kanıtlıyor. Büyük olasılıkla 1946’dan sonra, feshedilmiş şirketlere ait olanlar da dahil olmak üzere tüm eldiven örnekleri, yeni kurulan ulusal şirket Tosta Aš’ın genel merkez binasında saklandı.
Kırk yıl sonra tekstil eldiven örnekleri koleksiyonu Aš’taki müzenin mülküne devredildi. Koleksiyonda 20. yüzyılın başlarından 1946 yılına kadar Alman tekstil fabrikalarında üretilen eldivenlerin yanı sıra Tosta firmasının 1993 yılına kadar olan desenleri de yer alıyor. Tostex firmasının 1993 yılından üretim sonuna kadar olan ürünleri de yer alıyor. Daha sonraki yıllarda müzeye doğrudan Aš sakinlerinden yeni eklemeler yapıldı.
Çalışmalar birkaç yıl daha sürecek
Hlaváčková’nın dediği gibi, bireysel sergiler üreticilere göre sıralandı ve kronolojik olarak düzenlendi. Müze personeli her bir eldiveni toz ve kirden arındırdı, özel bir kağıt askıya dikti, tanımladı, numaralandırdı ve sakladı. Koleksiyon müzenin tekstil sergisinde yer alıyor. Yaz, yürüyüş veya sosyal gibi farklı bölümlere ayrılan eldiven üretim sürecine ayrı bir bölüm ayrılmıştır.
“Eldiven numuneleri halen işleniyor. Tek tek parçaları sistematik kayıtlara girmemiz gerekiyor, bu da birkaç yıl daha sürecek. Bu yıl nihayet eldivenleri saydık ve yeni alınan eldivenleri Merkezi Koleksiyon Kayıtlarına bildirdikten sonra koleksiyonumuz Çek Rekorlar Kitabı’na girecek. 2024’teki yeni baskıda bu rekor zaten kaydedilmiş olacak” diye ekledi Monika Hlaváčková.