İlk kez, 1000 yıl önce Karnataka’da oynanan polo oyununun heykelsi kanıtı var.
Hombuja/Humcha Padmavati basadi’de bir duvarın yenilenmesi sırasında gün ışığına çıkan bir yazıt Shivamogga ilçe, spordaki uzmanlığını gösteren Santara kralı Trilokyamalla Veerasantara II’nin bir görüntüsüne sahip.
“İlk kez bir heykelde polo tanımına sahibiz. Oyuna daha önceki referanslar yazıt metinlerinde ve şiirlerde yer alıyordu. Heykel, Santara kralının ata bindiğini, sol elinde atın dizginini ve polo sopasını tuttuğunu gösteriyor. Yazıtı deşifre eden tarihçi Dr Ravikumar K Navalagunda, “sağ elinde yüksek.
Yazıt ayrıca krala oyundaki üstünlüğünü kabul ederek Kanduka Brahma unvanının verildiğini duyurur. Kanduka, polo için eski Kannada adıdır. Veerasantara, Orta Çağ’da Humcha ve Malnad çevresindeki bölgeyi yöneten küçük bir hanedan olan Santaras’ın kralıydı. Humcha veya Hombuja artık Shivamogga ilçesinin Hosanagara taluk’ta bir köydür.
Veerasantara MS 1059 ile 1069 yılları arasında hüküm sürmüştür. Bu yazıt, içinde adı geçen kralın yaşına göre MS 1060’a tarihlenmektedir.
Dr. Humcha basadi’den Devendrakerthi Bhattaraka Pattacharya, yazıtın bulunduğunu duyurdu. İlginç bir şekilde, son keşif, sütun üzerindeki yazıtın yalnızca bir tarafıyla ilgilidir. Epigrapica Carnatica 8. Kısım’da diğer üç yüz ele geçirildi. Bir duvarın içine gizlenmiş olan sütunun kuzey tarafı, duvar yakın zamanda tadilat için yıkıldığında ortaya çıktı.
Yazıt, kralın askeri kahramanlıklarını ve 33 yaşına geldiğinde basadilere verdiği hediyeleri anlatmaya devam ediyor. Bu heykel ve yazıt ile artık Kanduka Kreede’ye yapılan tüm eski referansların at sırtında oynanan oyunla ilgili olduğu güvenle varsayılabilir. bir sopa ve top ile.
Navalagunda, “Polo’nun resimleri ve pişmiş toprak figürinleri olmasına rağmen, bu Hindistan’ın herhangi bir yerindeki ilk heykel” dedi. “Bana bunun polo oynayan bir kişinin heykelinin bulunduğu ilk yazıt olduğu söylendi. Bu, sporun ne kadar eski olduğunu ve insanımızın bu konuda ne kadar uzman olduğunu gösteriyor. Yüzyıllardır gizlenen yazıtın sonunda Bu olmasına sevindim. Pattacharya, araştırmacıları ve tarihimizle ilgilenenleri daha fazla keşif yapmaya teşvik etmelidir” dedi.